Yatak yarası (basınç ülseri, bası yarası, dekübit) yırtılma, sürtünme, uzun süre basınca maruz kalma veya diğer faktörlerin etkisiyle vücuttaki deri ve deri altındaki dokularda meydana bölgesel doku zedelenmeleri sonucu deri ve kas üzerinde gelişen yaralanmalardır. Bası yaraları hastalık ve ölüm riskini artıran, hastanede yatış süresini uzatan ve tedavi gideri yüksek olan önemli bir sağlık sorunudur. En sık görülen yerleşim yerleri; sakrum, topuk, trokanter ve iskium idi. İleri yaş, düşük eğitim düzeyi, immobilite, kırık, fekal inkontinans, diare, üriner inkontinans, üriner infeksiyon, üriner kateterizasyon, hipoalbüminemi, sepsis, kilo kaybı, malnütrisyon, hikayede bası yarası varlığı, ilk tanısına eşlik eden hastalık varlığı, bilinç/kognitif durum bozukluğu ve daha önceden yoğun bakımda kalma ile bası yarası arasında anlamlı ilişki olduğu değerlendirilmektedir.
Yatağa ve sandalyeye bağımlılık sonucunda vücut ağırlığının oluşturduğu basınç sonucunda yumuşak dokulara baskı olur ve yara oluşumu başlar. Dokuların dolaşımı bozulur ve hasar meydana gelir bu hasar belli seviyeye gelince bası yarası veya tıptaki adı ile dekübitüs ülseri oluşur. Bası yarasının oluşmasında ileri yaş, yetersiz beslenme, yetersiz sıvı alımı, yüksek tansiyon, idrar tutamama, risk faktörleridir. Sürtünmenin fazla olup cildin gergin kalması yara oluşumunu ve yaranın büyümesini kolaylaştıran etmendir.
• İlk evrede kızarıklık olur,
• İkinci evrede doku bozulması olur,
• Üçüncü evrede deri üst ve alt tabaka dahil doku bozulması olur,
• Dördüncü evrede ise tüm tabakalar ,kas ve kemik dokuda harabiyet vardır. Yara genelde enfektedir, ağrı hissedilmez.
DİKKAT! Bu yazı Bilgilendirme amaçlıdır.